top of page

İlişkilerde Seçim ve Tanıdıklık Arasındaki İnce Çizgi: Psikodinamik ve Gözleme Dayalı Bir Bakış

  • Yazarın fotoğrafı: Kübra Tıbıkoğlu Bahadır
    Kübra Tıbıkoğlu Bahadır
  • 30 May
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 9 Tem

İki kişi kahve içerken samimi bir sohbet

Hayatımıza almak istediğimiz insanın doğru kişi olup olmadığını anlamak için yalnız bizimle olan iletişimi değil, nesneler de dahil olmak üzere ailesiyle, arkadaşlarıyla, doğayla kurduğu ilişkiyi gözlemlemek önemli bir başlangıçtır. Değer vermek, önemsemek, yaşadığı hayatı anlamlı kılmak adına neler yaptığını, önceliklerini neye göre belirlediğini sormaktan ziyade gözlemleyerek analiz etmek daha etkilidir. Çünkü en nihayetinde bize de öyle davranacaktır.


Bize çekici gelen şey genelde tanıdık olandır.


İnsan, tanıdığı ve bildiği kalıplarla daha kolay bağ kurar. Kendimizle ilgili değer algımız düşükse, ihmal edilmiş, şiddetin her türlüsüne maruz kalmışsak benzer dinamikleri taşıyan birini 'tanıdık' hissedebilir ve bilinçsizce bunu 'çekici' olarak algılayabiliriz. Sohbetler esnasında empati kurma ve ortak anlamlar oluşturma süreci güçlü bağlar oluşmasına sebep olur. Bu noktada karşılıklı anlayış ve destek sağlamak yerine yaraları kaşıyan, birlikte kurban rolü oynayarak acı yarıştıran bir 'dertleşme' modu açıldıysa 'çok ortak yanımız var' yanılgısı ile tanıdık olma hissi çekicilik olarak algılanabilir. Bu bazen iyileştirici bazen de yeniden benzer şeylerin yaşanmasına sebep olabilir.


Bir kişinin hayata karşı düşüncelerini, duygu dünyasını ve davranışlarını görmek için onunla uzun yıllar geçirmeye gerek yoktur.


Elbette ilk tanıştığımızda hepimiz en özenli ve nezaketli halimizle birinin saygınlığını kazanmak için çabalarız. Davranışlarımız kontrollü ve kibardır. Fakat kullandığımız kelimeler ve tepkilerimiz zihin dünyamızın ve duygu durumumuzun bir yansımasıdır ve biz her şeyi kontrol edemeyiz. Birlikte bir kahve içmek, kısa bir yolculuk yapmak, ailesiyle ya da arkadaşlarıyla birlikte vakit geçirmek kişi hakkında birçok şey öğrenmemizi sağlar.


Ne istediğimizi bilmek önemlidir.


İnsanoğlu ne istemediği konusunda saatlerce konuşabilir, sayfalarca yazabilir. Fakat genelde ne istediğimizi bilmek konusunda çelişkiler içindeyizdir. Öncelikle bir ilişkiden beklentimiz, eksik hissettiğimiz yanlarımızı tamamlamak olmamalı. Bu noktada bir kalem ve kağıt çok işimize yarayabilir. İlişkiden beklentimizi cümlelere döktüğümüzde gördüğümüz liste eksik hissettiğimiz yanlarımızsa önce kendi benlik algımızı sağlıklı bir zemine çekmeyi öğrenmek adına adımlar atmalıyız. Bu tek kişilik bir eylem gibi görünse de içinde birçok rol barındıran, geçmişten bugüne bizimle gelen birçok insanın da içinde olduğu bir senfoniyi yönetmeye benzeyen uzun soluklu bir sürece işaret edebilir. Yani aslında biz henüz birini hayatımıza alabilecek kadar hazır ve bilinçli olamayabiliriz.


İlişkiler, bir zorunluluk değildir, olmamalıdır.


Kısaca ; hayatın katlanılması gereken bir şey olduğunu düşünüyorsak, ilişkilerimiz de bu doğrultuda gelişip dönüşecektir. Çünkü katlanmak bizim için bir zorunluluktur ve katlanılması gereken birileri mutlaka olmalıdır. Fakat hayatın yaşanması gereken bir süreç olduğunu ve dünyanın daha çok keşfedilmesi gereken bir gezegen olduğunu düşünenler için ilişki kurmak bir yol arkadaşlığıdır. Ve onunla yolda olmak 'biz' bilincini anlamlı ve değerli kılar.

 
 
 

Yorumlar

5 üzerinden 0 yıldız
Henüz hiç puanlama yok

Puanlama ekleyin
bottom of page